Monitörümüzü Doğru Ayarlamak…

three-monitors-one-computer

Önce konu başlığı olarak “Monitör Kalibrasyonu” demiştim. Böylece, yazımızın başlığı genelde kullanmaya çalıştığımız Türkçe terimlere pek uymadı ama hangi seçeneği denediysem tam karşılığını oturtamadım. “Monitör”e başka ve kabul edilebilecek isim bulmak zor. “Kalibrasyon” ise “ince ayar”, “doğrulama” veya “mizanlama”  gibi aslında farklı anlamlara gelen sözcüklerle karşılanmış hep ve yeterli bulmadım. Bu nedenle biraz kaçamak da olsa böyle bir başlıkla giriş yaptım.

Eğer fotoğraf ve video düzenleme, matbaacılık/basım işleri, görsel tasarım, TV yayını gibi alanlarda çalışıyor ya da kendiniz video/film işi ile uğraşıp renk doğrulama ve düzenleme gibi şeyler yapıyorsanız, kullanmakta olduğunuz monitörün, deyim yerindeyse “kalibre edilmiş” olması yani tüm ayarlarının olması gerektiği gibi doğru yapılmış olması gereklidir. Aslında bu kalibrasyon işlemi sadece yukarıda saydığım profesyonel alanlarda değil, evlerde doğru dürüst bir televizyon/sinema deneyimi yaşamak isteyen herkes için de bir gereklilik. Buna karşın, evlerimizde kullandığımız monitör ve TVlerin pek de doğru ayarlanmış olduğu söylenemez. Kabaca, kalibrasyon işlemi ekrandaki görüntünün olması gerektiği gibi, yani bir görüntünün sizin görmeniz için tasarlanmış gerçek haline en yakın biçimde üretilmesi için yapılan ayar işlemidir. Profesyonel ortamlarda kullanılan ve monitör, yazıcı vb her türlü aygıtın aslında doğru bir kalibrasyonu vardır. Hatta, bu nedenle profesyonel stüdyo vb ortamlarda kullanılan monitörler sıradan tüketicinin bulması ve erişmesi pek mümkün olmayan özel monitörlerdir. Bu monitörler renk ve parlaklık değerlerini en doğru şekilde ve tutarlı olarak gösterirler. Video/film işinde çalışan ve kendi monitöründe bununla ilgili düzenleme yapan herkesin monitörü de bu nedenle doğru ayarlanmalıdır ki beyaz ve siyah gerçekten olması gereken beyaz ve siyahta, diğer renkler de yine tasarımcının hedeflediği tonlarda ortaya çıkabilsin.

Bu işlem için normalde bir renk ayar yazılımı (colorimetre software) ve bu yazılıma eşlik eden bir sonda (probe) kullanılır. Sonda, bilgisayara takılır ve ekran üzerinde yazılımın size gösterdiği yerlerde tutularak parlaklık ve renk değerleri okunur.

_DSC9378.NEF

Yazılım, sonda üzerinden yaptığı ölçümler sonucu monitörünüzün olması gerekenden her değer için ne kadar uzak olduğunu ve bunu düzeltmek için hangi ayarın nasıl yapılması gerektiğini size söyler. Ayrıca, bu yazılım ile monitörünüz için bir renk profili (ICC) de üretilip bilgisayarınıza tanıtılabilir. Böylece, bilgisayarınız monitöre en doğru değerde sinyaller gönderir. Profesyonel ortamlarda monitörler en geç 1 ila 2 ayda bir kalibre edilirler. Bu işlem sadece monitörler için değil, Plazma, LCD ve LED TVler için de yapılmalıdır. Böylece, izlediğiniz filmlerin en doğru değerlerde görülmesini sağlamış olursunuz.

direct_hdmi_cal

Bu işin yazılım kısmı pek sorun olmasa da, söz konusu sonda donanımı herkesin ulaşabileceği bir şey olmadığından, çoğu kez profesyonel dışı ortamlarda monitör kalibrasyonu sadece yazılım yoluyla ve deyim yerindeyse “göze kuvvet” yapılmaktadır. Bu yöntem asla sondalı yöntem kadar başarılı bir sonuç vermez ama öte yandan da tüketici sınıfı monitörler zaten asla tam ayar tutturamazlar. İnsan gözünün ışık ve renge verdiği tepkiler ortama göre uyum sağladığı için monitörlerdeki kusurlar sadece gözle kolay farkedilemez. Ne yazık ki çoğu amatör ya da ev kullanıcısının kullandığı monitörler de bu iş için tasarlanmış olmadığından ya da keyfi olarak ayarları kaymış olduğundan, video düzenlemesi sırasında istenen parlaklık, karşıtlık ve renk düzenlemeleri de doğru olarak yapılamaz. Lafı uzatmayalım; monitörlerimizi kalibre etmeli ve doğru ayarlarda kullanmalıyız. Evet, tüketici monitörleri hiçbir zaman tam kalibre olmazlar ama bu da bir amatör için bir kaygı kaynağı olmamalıdır. En azından her amatör kullandığı monitörün gerçeğe ne derece yakın/uzak konumda olduğunu bilirse buna göre de düzenleme yapabilir. Bir test yapıp durumu görelim isterseniz.

Fakat öncelikle şu anda bu sayfayı okuduğunuz ortamda ekranınıza düşen ve parlama/yansıma yapan bir ışık kaynağı olmadığından emin olunuz. Bu noktadan itibaren en güzel test ortamı, içinde bulunduğunuz odanın ışığını kapatmanız. Fakat, odanızın kapısını açık bırakıp, dışarıdan gelen bir ışığın odanıza dolaylı ve çok yüksek olmayan loş bir aydınlık vermesini sağlamanız da gereklidir. Yani, odanız tamamen karanlık olmamalıdır ve dışarıdaki ışık kaynağı da yine gözünüze veya monitörünüze doğrudan ışık göndermemelidir. Ayrıca, test öncesi monitörünüzün en az 15 dakikadır açık olması yani yeterince ısınmış ve renklerin oturmuş olması gerekli. Bir sonraki adım olarak, monitörünüzün menüsüne girerek renk sıcaklığını (color temperature) 6500K olarak ayarlayın. Son olarak da, göz hizanızın monitörünüzün üst çizgisi ile aynı noktada olması, yani monitörünüzün ortasına bakarken gözlerinizin hafif bir açıyla aşağı doğru bakması gereklidir.

computer12

İdeal monitör kullanım ortamı.

Teste geçmeden önce http://www.quickgamma.de/indexen.html adresinden ücretsiz QuickGamma programını indirip yükleyin. Şimdi, aşağıdaki resmi olabildiğince ekranınızın tam ortasına getirin. Blogun zemin rengini siyah yapmam şu anda elimde değil ama idealde bu test siyah zemin üzerinde olmalıydı. Bunu site değişimi sırasında dikkate alacağım.

GammaTest

Oturduğunuz yerde yukarı aşağı hareket ederseniz, resmin iç ve dış kısımları arasında fark oluştuğunu göreceksiniz. Ben yukarı doğru hareket ettiğimde hatta ayağa kalktığımda içteki çizgili kısmın siyah çizgileri daha belirgin hale geliyor ve iç kısım dıştaki gri kısımdan daha koyu bir hal alıyor. Aşağı doğru hareket ettiğimde ise, iç kısım daha beyazlaşırken dış kısım koyulaşıyor. İdeal oturma konumunda iken ve resim olabildiğince ekranın ortasında iken çizgili iç kısım ile düz dış kısmın gri tonlaması aynı olmalıdır. Bunu yapmanın zor olduğunu söyleyebilirsiniz. Doğru bir yöntem olmasa da şunu yapabilirsiniz: Gözlerinizi olabildiğince kısın. Öyle ki, sadece iç ve dış kareyi iki bulanık kare halinde görün. Bu şekilde ikisinin tonlamasının ideal kesiştiği noktayı bulup konumunuzu düzeltebilirsiniz. Eğer normal oturma konumunuzda bu aynılığı sağlayamıyorsanız ya oturma konumunuz ya da monitörünüzün konumu hatalıdır. İdeal oturma konumunda iki kutunun birbirine yakın olması gerekli ve eğer değilse bunu monitörünüzün karşıtlık (contrast) ayarını değiştirerek düzeltmeyi deneyebilirsiniz. Başarınız belli bir noktaya kadar olabilecektir. Devam edelim…

Beyaz_Gri

Şimdi de geldik beyaz rengi ayarlamaya. Yukarıdaki resimde içinde sayılar olan 8 tane kare ve ortada 255 yazılı beyaz yatay bir şerit görüyor olmalısınız. Karelerin içindeki rakamlar RGB cinsinden üç ana rengin değerlerini vermektedir. Yani 240 değeri, R=240 G=240 ve B=240 değerinden oluşmaktadır. En yüksek değer 255 yani ortadaki düz ve tam beyaz olan kısımdır. Normal koşullarda 8 kare ile ortadaki beyaz alanın birbirinden ayırdedilebilmesi gerekmektedir. Yani her beyaz tonu (ki aslında gri tonu demek lazım) birbirinden ayırdedilebilmelidir. Bunun alt satır için biraz zor olduğunu söyleyebilirsiniz çünkü buralardaki değerler 255’e çok yakın. Özellikle 254 ile 255 arası çizginin seçilebilmesi biraz zor gelebilir. Yine de 250 veya 251 ile 255 arasındaki çizginin seçilmesi mümkünse monitörünüzün ayarı kabul edilebilir diyebiliriz. Parlaklık (brightness) ayarınız ile oynayarak 254 ile 255 arasını da ayırdedilebilir bir konuma getirebilirsiniz ama bu durumda da birazdan testini yapacağımız siyahlardan kayıp söz konusu olabilir. Bu iki değer arasında gidip gelerek 250’nin altına düşmeyecek bir değer elde etmeye çalışın.

Siyah_Gri

Şimdi de aynı şeyi koyu tonlar için yapacağız. Tam ortada RGB 0,0,0 değerine sahip siyah görülmekte. Diğer kareler ise bundan yüksek değerleri göstermekte. Eğer 5 ile 0 arasındaki farkı ayırdedebiliyorsanız durum iyidir denebilir (zaten 1 ile 0 arasını ayırdetmek olanaksız gibi). Ayırdedebildiğiniz ilk kare 15 ise, duruma “Eh” denebilir. Burada da yine doğru bakış konumu önemli. Oturduğunuz yerde aşağı ve yukarı hareket ederek farka tanıklık edebilirsiniz. Bu ayarı da yine parlaklık ayarı ile yapacağız. Özetle, açık grilerde en alt 250, koyu grilerde en üst 11 aralığı kabul edilebilirdir. Eğer 0 ile 5’in ve aynı anda 255 ile 254’ün ayırdedilebildiği bir konum yakalarsanız durumunuz iyidir diyebiliriz.

Şu anda dek sadece karşıtlık ve parlaklık ayarlarını yaptık. Tekrar söyleyeyim; bu test kusursuz değildir. Gerçekten bir sonda kullanılsa idi yukarıdaki 0 siyah değerinin aslında bir tür gri olduğu kesin olarak görülebilecekti. Yine de biraz kendi içinde göreceli olarak monitörümüzü ve konumumuzu ayarlamış olduk diyebiliriz.

Aynı testi bir de aşağıdaki resim ile yapalım.

Gritonlar.png

Yine 0’ı gösteren A ile 255’i gösteren Z ve bunlara komuşu değerler seçilebiliyor olmalıdır. İdealde, A ile B, ve Y ile Z ayrıştırılabilmelidir. Durum bu değilse parlaklık ve karşıtlık ayarlarınızı değiştirerek elde edebileceğiniz en ideal durumu bulun. Buraya kadar olan test, durumu idare edecek kadar işimizi görecektir ve hemen her monitörü başına geçince bu sayfaya gelerek yapılabilecek derecede basit bir test. Buna ek olarak Windows 7’nin Seçenekler (Control Panel) kısmında yer alan Display/Calibrate Color seçeneğini kullanabiliriz (Benim Windows 7 sürümüm İngilizce olduğu için Türkçe sürümde bu kısımların adları nedir bakamadım. Bana bildirmeniz durumunda bu kısımlara Türkçe adlarını koyacağım). Bu noktadan sonra ekranda çıkan yönergeleri kullanarak monitörünüzün renk ayarlarını da yapabilirsiniz.

Bir adım daha öteye geçerek QuickGamma yazılımını kullanabiliriz. Sadece Windows 7 üzerinde çalışan bu yazılımı kullanırken birşeyler bozarım diye korkmayın. Sadece oturma konumunuz ve monitörünüzün konumunun doğru olmasına dikkat edin. Program çalışınca üst soldaki renkli noktaların yanında yer alan Gamma düğmesine basın. Ayrı bir pencere açılacak ve 3 ana rengi ayrı ayrı ayarlayabileceğiz. Renklerin yanındaki sayıları bir yere not edin ve daha sonra tek tek + ve düğmelerine basılı tutarak her rengi ayarlayın. Şöyle bir yöntem önerebilirim: Öncelikle kırmızının artısına basılı tutarak en üst değere kadar gidin. Bu değer 3.10 olmalıdır. Bu durumda iken kırmızı sütunun ortasında iki tane koyu renkli dikey şerit görülecektir. Şimdi – düğmesine basılı tutarak bu kez en alt değere inin ki bu da 1.39 olmalıdır. Bu durumda ise kırmızı sütunun içinde aynı yerde iki dikey beyaz şerit oluşacaktır. Şimdi + düğmesine basılı tutarak bu iki şeridin hemen dışlarındaki düz kırmızı bölge ile kaynaşacağı yani neredeyse yokolacağı değeri bulun. Dikkat etmeniz gereken nokta, beyaz şeritler kaybolurken çok kısa bir süre sonra siyah şeritlerin ortaya çıkacağıdır. Şeritlerin olabildiğince görünmediği bu orta bölgeyi bulun ve bu değeri not edin. Aynı işlemi sırasıyla yeşil ve mavi sütunlar için de uygulayın. İdealde her sütunda şeritler tamamıyla görülmez olmalıdır.

Bu ideal durumu elde edemeyebilirsiniz ama buna en yakın konumu elde edin ve değerlerinizi not edin. Özellikle yaşayacağınız sorun beyaz şeridin üst kısımları yokolurken alt kısımlarda birden siyah şeritlerin belirmesi sorunudur. Bunun nedeni çok çeşitli olabilir. Kırmızı sütunun üst kısımlarında beyaz şeritlerin görüldüğünü ve bunların ortaya doğru inerken yokolduğunu ama aşağıya doğru siyah şeritlerin ortaya çıkmaya başladığını görürseniz (ki çoğu monitördeki durum budur) tam ortaya bakarak beyaz ya da siyah herhangi bir şeridin olmadığı ve yukarıdaki beyaz ile aşağıdaki siyah şeritlerin birbirlerinden eşit uzaklıkta oldukları bir noktayı elde etmeye çalışın. Bu değer 2.20’ye ne kadar yakınsa o kadar iyidir ama amacınız 2.20’yi tutturmak değil, monitörünüzü doğru ayarlamak. Kendi monitörünüze en uygun değeri bulun. Genelde mavide ayar biraz zor oluyor ve mavinin değeri diğer iki renge göre daha düşük olabilir. Yani R=2.20, G=2.19 iken B=2.09 gibi olabilir. İşlem bitince OK düğmesine basın. Yazılım size işlemin tamamlandığını, renk profilinizin oluşturulduğunu ve standart Windows 7 renk profiliniz olarak belirlendiğini söyleyecektir. Böylece tekrar bu sayfaya gelip yukarıdaki resimlere bakarak son durumu sınayabilirsiniz. Böylece gamma, renk, parlaklık ve karşıtlık ayarlarını kabaca yapmış olduk.

EK: Daha sonraki bir yazımca Atrise Lutcurve isimli ücretli bir yazılımı kullanarak monitör ayarı yapmayı anlatacağım.

 

Şimdi de aşağıdaki resmi ekranımızın tam ortasına getirelim:

amsler.grid.1

Resme tam karşıdan bakarken, gözlerinizi ortadaki noktadan ayırmadan boynunuzu olabildiğince sola doğru çevirin ve noktanın gözden kaybolduğu açıya gelince 1 sn durun. Sonra da boynunuzu sola döndürmeye devam edip boynunuzun tam gergin olduğu en uç noktada 3 sn bekleyin ve ardından başınızı düz konuma getirip noktayı ve çizgileri inceleyin.  Aynısını bir kez de sağa doğru deneyin ve gözünüzü noktadan ayırmadan başınızı döndürebileceğiniz kadar döndürün. Sonra yine boynunuzun en gergin olduğu noktaya dek sağa döndürüp orada 3 sn bekleyin ve başınızı düzeltip noktada ve çizgilerde bir değişiklik görüp görmediğinize dikkat edin.

Şimdi de yine gözlerinizi noktaya kilitli konumda bu kez boynunuzu olabildiğince sola doğru yan yatırın ve gerilebileceği en uç noktaya kadar eğin. Orada 3 sn beklerken yine noktada ve etrafındaki çizgilerde bir değişiklik olup olmadığına bakın. Aynısını bir kez da sağa doğru deneyin ve yine nokta ve çizgilerde bir değişiklik görüp görmediğiniz not edin. Noktada ve çizgilerde herhangi bir değişiklik gördünüz mü? Görememiş olmalısınız çünkü bir değişiklik yok ve olamaz. Size sadece boyun egzersizi yaptırdım. Zaten konumuzla da alakası yok ama monitörünü kalibre eden bir adamın boynunu da arada bir kalibre etmesi gerek yoksa ben gibi bir süre sonra boyun düzleşmesinden mağdur olur ve bunları zorla yapmak durumunda kalırsınız. Uzun süre monitör başında oturmanın en büyük dezavantajı bu.

Tekrar söyleyeyim; kusursuz bir monitör yoktur ama elinizdeki monitörün olabilecek en uygun hale getirilmesini sağlayabilirsiniz. Bu an itibarıyla söz konusu monitörünüzü kullanarak yapacağınız renk düzenleme ayarları daha gerçeğine yakın olacaktır. Ayrıca, bugünkü yazılımların bazı özellikleri sayesinde özel gösterge ve grafikler (scopes and diagrams) kullanarak renk düzenlemesi yapmak daha kolay hale geldi. Öylesine ki, yurtdışında tanıştığım bir grafiker/fotoğrafçı renk körü olduğunu söylemişti. Yani adam renkleri diğer herkese göre farklı gördüğü halde sadece grafikler ve skoplara bakarak onları olmaları gerektiği yerlerde kullanabilmekte idi.

Doğru renk düzenlemesi için gerekli monitör ayarları şimdilik bu kadar. Bir dahaki yazıya kadar hoşçakalın.

(Bu arada boyun kalibrasyonu sırasında nokta ve çizgilerde bir değişiklik falan gördüyseniz sorununuz çok farklıdır ve bir uzmana görünün derim. Sağlıcakla…)

Monitörümüzü Doğru Ayarlamak…” için 6 yorum

  1. Faydalı bir paylaşım, teşekkürler.
    Boyun egzersizi de iyi geldi; sayenizde kütürdettik 🙂

  2. hocam hergün girip bakıyorum yeni yazı var mı diye ama nafile 🙂 yazmaya devam etmeyecek misiniz?

    1. Edeceğim, edeceğim. Yarıda kalan yazılar var ama bitmeyi bekleyen işler de gitmiyor başımdan. Şubat başına bitecekti hepsi ama yenisi geldi şimdi. Arada zaman ayıracağım. Söz…

  3. Günde 10 yazı 500 yorum gelse tek tek okuyabilirim. Detay her şeydir bunu bize sürekli yansıttığınız için teşekkürler. 🙂

fulgurafilm için bir cevap yazın Cevabı iptal et